PARANOİD ŞİZOFRENİ VAKA ÖRNEĞİ

VAKA
Bayan H.E, 28 yaşında, bekar. Üniversite mezunu, bir firmada bilgisayar programcısı olarak çalışmakta ve ailesi (anne,baba ve 22 yaşında bir kız kardeş) ile birlikte yaşıyor. Baba 78 yaşında, annesi 70 yaşında. 22 yaşında bir kız kardeşi var. Baba lise mezunu, memur emeklisi. Emekli olduktan sonra günlerini genellikle evde geçiriyor. Anne ev hanımı ve ilkokul mezunu. Evi çekip çeviren, çocukların ihtiyaçlarını gideren anne. Kız kardeş, üniversitede okuyor 3. Sınıfta. Ablasını kliniğe getirmeye ikna eden de kız kardeş. Bayan H.E nin kız kardeşle arası zaman zaman iyi, zaman zamansa kötüymüş.
 GELİŞ NEDENİ
Son bir yıldır hasta işine gidememiş, ayrılmak zorunda kalmış. Çünkü iş yerindekilerin kendisinin kuyusunu kazdıklarını, bilgisayarına sürekli bir şeyler yüklediklerini, bilgilerini çaldıklarını ve kendisin hapse attıracaklarını söylüyormuş. Bu nedenle bir gün aniden işten ayrılmış ve o zamandan beri evden dışarı çıkmıyormuş. Evde özellikle geceleri yüksek sesle birileriyle konuşur gibi duvarlarla konuşuyormuş. Sürekli ailesine polislerin kendisini tutuklamaya geleceklerini, kötü şeyler yaptığını ama bunları yapmasını birinin söylediğini (kulağına fısıldadığını), ancak işyerindekilerin bunu fark edip kendisini ihbar ettiğini ve o yüzden takip edilerek telefonlarının dinlendiğini söylüyormuş. Aile artık konuşmasını anlamadıklarını, kendisiyle konuşurken sanki başkasıyla konuşuyormuş gibi olduklarını ve anlamsız cümleler kurduğunu belirttiler.
FİZİKSEL MUAYENE
Hastanın uykusuzluk çektiği belli oluyor. Gözaltları şişmiş, gözler şişmiş. Öz bakımda biraz aksaklık göze çarpıyor. Kilo kaybı dikkat çekiyor, yetersiz beslenmeden kaynaklı ciltte solma ve tırnak diplerinde beyazlaşmalar başlamı. Giyiminde özenli değil.
Boy: 1.75 m.
Kilo: 47 Kg.
Önceki tartılarında 55 kg olduğu bilgisi ailesi tarafından verildi.

ÖYKÜ
Bayan H.E., ailesinin aktarımıyla; küçüklüğünde de çok sosyal bir çocuk değilmiş. Genelde kendi başına zaman geçirirmiş. Çok fazla arkadaşı olmazmış. Hep şüpheciymiş. Konuşmaların altında sürekli başka şeyler ararmış. Bu durumu ergenlikle birlikte artmaya başlamış, aynı zamanda da iyice içine kapanmaya başlamış. Arkadaşlarıyla (sınırlı sayıda) iletişimi kesmeye başlamış. Ailesi sorduğunda “onlar arkamdan konuşuyor” gibi mazeretler ileri sürermiş. Üniversiteyi başka bir şehirde okumuş. Üniversitenin ikinci yılında majör depresyon tanısıyla hastaneye yatırılmış bir yıl ilaç tedavisi görmüş. Düzeldikten sonra ilaçlarını kullanmak istememiş ve okuluna dönmüş. Mezun olduktan hemen sonra iyi bir şirkette iş bulmuş ve çalışmaya başlamış. Bir yıl önce çalıştığı firma ve tüm çalışanları soruşturma geçirmiş. Soruşturma sürecinde kız kardeş ve annesi Bayan H.E. nin çok korktuğunu sürekli kendisini birinin takip edip etmediğini sorduğunu, telefonlarını dinlediklerini, polislerin kendisini tutuklayacaklarını ve bir daha dışarı çıkamayacağını beklide idam edecekerini söylemeye başlamış. Ardından beyninde sürekli kendisine bir şeyler söyleyen, bir şeyler yapmasını söyleyen bir ses olduğunu söyleyeme başlamış. Psikiyatriste gitme konusunda bir türlü ikna edilememiş, hasta olmadığını, iyi olduğunu, özel biri olduğu için kendisine bu bilgilerin biri tarafından kulağına fısıldanarak söylendiğini söylemeye başlamış. İş yerindeki müdürü bir gün kız kardeşi çağırmış ve bayan H.E., nin diğer çalışanlara bağırdığını hatta saldırmaya başladığını, sebep olmadan onları kendisini izlemekle suçladığını söylemiş. Bunun ardından aile tekrar depresyona girdiğini düşünerek ilaçlarını almasını istemiş ancak bayan H.E., bunu reddetmiş, kendisinin iyi olduğunu söyleyerek almak istememiş. Son aşamada da artık odasından çıkmıyor, pek bir şey yemek istemiyormuş. Duvarlarla konuşuyor, anlamsız simgeler yazıyormuş odasının duvarlarına. Bu durumdayken kliniğe yatırıldı.
Hastayla yapılan görüşme esnasında, hasta odada panik içindeydi, yerinde pek duramıyordu. Sürekli tedirgin halde kapıya bakıyor ve her an içeri birisi girecekmiş gibiydi. Neden buraya getirildiğini anlamadığını, gizlenmesi gerektiğini çünkü kendisini almaya geleceklerini, aslında çok önemli biri olduğunu ancak kimsenin bunu anlamadığını hatta benim dahi anlayamayacağımı söyledi. Önemli bilgileri taşıdığını, bu bilgilerin dünyayı kurtaracağını ve sırf bu yüzden kendisini hapse atacaklarını yada yok edeceklerini söyledi. Bu süreçten sonra üzeri garip şekillerle karalanmış bir kağıt çıkardı ve konuşmasının anlamı kaymaya ve konuşma bütünlüğü bozulmaya başladı.
Özgeçmişinde; kesin olmamakla birlikte cinsel istismar olayı var (kız kardeş söylüyor fakat aile reddediyor. Bayan H.E., den bilgi alınamadı). Üniversite yılarlıdan majör depresyon tanısıyla hastane yatışı var ve bir yıl ilaç tedavisi var. Ardından ilaçları bırakmış.
Baba, memur ancak çocuklarına yeterli sevgiyi verememiş. Hatta bazı dönemlerde dominant ve baskıcı olmuş. Çocukların eğitim ve duygusal yaşantılarıyla pek ilgilenmemiş, hatta kendiside çok içine kapanık ve pek arkadaşı ve sosyal çevresi olmayan, duygusal olarak künt birisiymiş. Anne çocuklarını babanın şiddetinden korumaya çalışsa da yetersiz kalmış.
RUHSAL DURUM MUAYENESİ
Bilinç bulanık, gerçeği sınama yetisini büyük ölçüde kaybetmiş. Bilişsel işlevlerde belirgin bir bozulma göze çarpıyor. Mekan ve oryantasyon bozukluğu dikkat çekiyor iletişimde kooperasyon sağlanamıyor. Göz kontağında ise dikkatle gözlerin içine bakıyor İç görüsünü kaybetmiş, hasta olduğunu kabul etmiyor. Uykusunda bozulma var, uyumada zorlanma ve daha çok geç saatlere kadar uyumama var. Pozitif semptomlardan grandiyözite (özel biri olduğu, dünyayı kurtaracak bilgilere sahip olduğu), suçluluk, perseküsyon sanrıları (takip edildiği, telefonlarının dinlendiği), düşünce kontrolü ve işitsel varsanıları (kulağını bunları yapmasını fısıldayan bir ses olduğu) mevcut. Konuşma içeriğindeki akıcılık bir süre sonra bozulmaya başlıyor, Dağınık konuşma var.  Öz bakım yeterli değil ama tamamen bırakış da değil. Fiziksel görünümü dağınık. Konuşma içeriğinde suçluluk ve öfke hakim. Cinsel istek neredeyse yok gibi. DSM 5 tanı kriterine göre paranoid şizofreniyi karşılayan pozitif semptomlardan 3 kritere sahip; A. Sanrılar ve özellikle 1. Grandiyözite, 2. Suçluluk, 3. Perseküsyon sanrıları, 4. Düşüne kontrolü, B. Varsanılar, özellikle işitsel varsanılar, C. Dağınık konuşma ve negatif semptomlardan 2 kritere sahip. 1.duygu aralığında azalma ( donuk ve sığ konuşma), 2. Bir şeyler yapma isteğinin azalması, irade kaybı olarak görülmektedir.
Bayan H.E., DSM-5 tanı kriterlerine göre psikotik bozukluklardan Hezeyanlı Bozukluk (HB) olan paranoid şizofreniyi karşılayan pozitif semptomlardan 3 ve negatif semptomlardan da 2 kriteri karşılamaktadır. Bayan H.E., kesin olmamakla birlikte çocukluk yılarlıdan yaşadığı cinsel istismarın da etkisiyle ve ailenin geçmişinde de tanılanmamış olmakla birlikte şizofrenik yada psikotik bozukluklara bir yatkınlığının olması, akabinde üniversite yılarlıdan yaşadığı zorlanmayla birlikte psikotikliğe varan majör depresif bozukluk tanısıyla hastanede yatması ve ardından da iş yerinde başlayan soruşturmalar hastalığın tetikleyici faktörleridir. Premorbid özellikleri ise, içine kapanık olması, sosyal çevresinin olmaması, genellikle yalnız olması tanıyı desteklemektedir. Bir yıldır hastanın iş ve sosyal çevresinde işlevselliği bozulmuş, evden çıkamaz olmuştur. Hasta hastaneye yatırılmıştır.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DEPRESYON VAKA ÖRNEĞİ

SOSYAL ANKSİYETE BOZUKLUĞU VAKA ÖRNEĞİ